Düzenli kahve tüketimi ruh halini iyileştiriyor ve depresyon riskini azaltıyor
Sohbetlerin eşlikçisi, molaların vazgeçilmezi çoğu insanın yaşamının ayrılmaz bir parçası kahve. Dikkat seviyesini arttırmak, yağ yakımını hızlandırmak, ruh halini iyileştirmek ve depresyon riskini azaltmak gibi birçok faydası olduğu gibi fazla tüketiminin de birtakım zararları olabiliyor. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve tüketimiyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Kimi, sabah kalkar kalmaz tüketir, kimiyse günde üç, dört fincana kadar tüketmeden günü bitiremez. Kahve tutkunları kahveyi günün her saatinde içebilir. Ancak faydaları olduğu kadar fazla kahve tüketmenin zararları da var. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve tüketimiyle ilgili bilgiler vererek kahvenin faydalarını ve zararlarını anlattı.
“Yetişkinler günde 3-4 fincan kahveye eşdeğer kafein tüketebilir”
Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, “Dünya çapında en popüler içecekler arasında yer alan kahve, yüzlerce yıldır çoğu toplum tarafından tüketilmekte olup, toplumun kültürel geleneği ve sosyal yaşamının da önemli bir parçası haline gelmiştir. Kahvenin ana bileşeni olan kafein, bitkilerin tohumlarında, meyvelerinde ve yapraklarında bulunmaktadır” diyerek kahvenin günlük ne kadar tüketilmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Günlük standart fincan kahve tüketimi, birçok kronik hastalık riskinin azalmasıyla tutarlı bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Yüksek kafein alımının ise çeşitli olumsuz etkileri olduğundan yetişkinler için günde 400 mg (3-4 fincan kahveye eşdeğer) kafein limiti gözetilmelidir. Hamilelik esnasında kafein tüketimi günde maksimum 200 mg ile sınırlandırılmalıdır. Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, bireysel durumlarda daha düşük veya biraz daha yüksek miktarlar geçerli olabilmektedir.”
“saat 15.00 sonrası kahve tüketiminin sınırlanmalı”
Kahvenin günün hangi saatinde içilmesi gerektiğiyle ilgili bilgi de veren Ülker, “Kahvenin sabah saatlerinde, özellikle 08:00-10:00 arasında tüketilmesi önerilmektedir. Bu zaman dilimi, vücudun doğal kortizol hormonu üretimiyle örtüşmekte ve kafeinin etkilerini optimize etmektedir. Kortizol, uyanıklık ve enerji seviyelerini düzenleyen bir hormon olduğundan kafeinin uyarıcı etkisini arttırmaktadır. Kafeinin uykusuzluğa sebep olmasını engellemek için, akşam 15:00 sonrası kahve tüketiminin sınırlanmalıdır” dedi.
“Bilişsel performansı ve dikkat seviyelerini arttırıyor”
Kahvenin insan sağlığı üzerinde pek çok faydası bulunmakta olup, zihinsel sağlık ve bilişsel performans, metabolizma hızının artması, kardiyovasküler ve özellikle Tip II diyabet hastalığı riskinden korunma ve antioksidan kapasiteye katkı sağlamak gibi olumlu etkileri bulunmaktadır” diyerek kahvenin faydalarını şöyle sıraladı:
“Fazla alınan kafein uyku bozuklukları ve tansiyon problemlerine neden olabilir”
Kafeinin günlük önerilen düzeylerde alındığında herhangi bir olumsuz sağlık sonucu olmayacağını belirten Ülker, “ancak fazla miktarda alınan kafein başta uyku bozuklukları ve tansiyon problemi gibi olumsuz sağlık sonuçlarına neden olabilir, bunlar bireye özgü farklılıklar gösterebilir” diyerek, fazla tüketimin yol açabileceği sorunlarla ilgili şunları söyledi:
“Kaliteli kahve tercih edilmeli”
Sağlıklı ve uzak durulması gereken kahve türleriyle ilgili de bilgi veren Ülker, “Kahve tüketiminizde sağlık yararlarını artırmak için şeker ve krema kullanımını azaltılmalıdır. Günlük 3-4 fincan kahve, çoğu kişi için sağlıklı olarak kabul edilmektedir. Kaliteli kahve tercih edilmelidir, kaynağı kötü kalite kahve çekirdekleri zararlı kimyasallar içerebilir” diyerek şunları söyledi:
“Yüksek dozlarda kafein bağımlılık oluşturma potansiyeline sahip”
Kafeinin özellikle yüksek dozlarda, psikolojik bağımlılık/alışkanlık oluşturma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Ülker, “Günlük fazla miktarda tüketim alışkanlığı sonrası kafein alımını bırakmak, baş ağrıları, yorgunluk, uyanıklığın azalması ve depresif ruh haline neden olabilmektedir. Sonuç olarak, kahve tüketiminin, kardiyovasküler hastalık ve kanser riskini azalttığını gösteren pek çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Günlük standart 2-3 fincan kahve tüketimi, birçok kronik hastalık riskini azaltmaktadır. Yüksek kafein alımının ise çeşitli olumsuz etkileri olduğundan yetişkinler için günde 400 mg, hamile ve emziren kadınlar için ise günde 200 mg kafein tüketimi sınırlanabilir. Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, bireysel durumlarda daha düşük miktarlar geçerli olabilmektedir” diyerek kahve tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
İstinye Üniversitesi hakkında:
İstinye Üniversitesi, “Liv Hospital”, “Medical Park” ve “VM Medical Park” olmak üzere üç ayrı hastane markasını tek çatı altında buluşturan ve sağlık sektöründe 25 yılı aşan bilgi, birikim ve yatırımları olan MLP CARE Grubu’nun desteğiyle 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kuruldu. Odak noktasında yapay zekâ ve dijitalleşmenin yer aldığı üniversite, güçlü akademik kadrosuyla, eğitim ve araştırma performansıyla ve her alandaki AR-GE çalışmalarıyla çağımızın bilgisinin üretilmesine katkıda bulunuyor. Öğrencilerini bilimin gücüne güvenen, eleştirel düşünebilen, insani ve etik değerlere sahip bireyler olarak yetiştiren İstinye Üniversitesi, sadece teorik bilgiyi odağına almıyor öğrencilerini bilgilerini pratikte de kullanabilecekleri uygulama alanlarına yönlendiriyor. Bünyesinde dokuz fakülte ve iki meslek yüksekokulu yanında lisansüstü eğitim enstitüsü bulunduran üniversite; edebiyattan sanata, sağlıktan mühendisliğe kadar birçok farklı alanda yetkin bireyler yetiştiriyor. Üniversite eğitim, araştırma, yenilik ve teknoloji geliştirmede mükemmeliyeti hedefleyerek dünyanın öncü üniversitelerinden biri olmayı amaçlıyor. İstinye Üniversite’nin ana hedeflerinden bir tanesi ise yerel ve evrensel sorunlara çözümler geliştirerek toplumun gelişimine katkıda bulunmak.